Bizim Deliler
Bizim Deliler
Ordu’nun Çatalpınar ilçesine bağlı Güney Mahallesi’nde doğup büyüdüm. Köyüm, şimdi İnedirli Mahallesi’yle tek bir muhtarlık hâlindedir.
Bizim köy yani Güney Mahallesi, kendi içinde iki kısma ayrılır: Saz ve Köy… Saz ve Köy’ü birbirinden ayıran ortada bir çeşme ki, Saz’ın Çeşmesi diye bilinir ve bir de köylünün Yama dediği hafif eğimli bir yol vardır. Bu şekliyle Saz ve Köy, kendi içinde sistemli bir bütün arz eder.
Burada benim söz konusu etmek istediğim husus, Saz Delisi tabiridir. Buradan da anlaşılacağı üzere köyün bu Saz kısmı delilikle meşhurdur. Bildiğimiz anlamda deli olmasa da hâl ve tavırlarından yola çıkarak aceleci, kararsız, bazen saçma davranışlarda bulunan bizim köylü için böyle bir tabir yayılmış. Bunu bizim köyün çeşmesine bağlayan insanlar vardır. Hatta Köy’de ve civar köylerde “Saz’ın çeşmesinden su içmek” şeklinde bir deyim hayli yayılmıştır. Dengesiz hareketlerde bulunanlara “Saz’ın çeşmesinden su mu içtin?” derler. Hatta çeşmenin üst yanında Elcebân yeri vardır. Buraya fındık toplamaya gelen işçilerden birine bu mesele anlatılınca adam yana yakıla su aramış, derler.
Neden böyle peki?
Apul Hoca sülalesinde sinir sistemi zayıf pek çok kişi gelmiş geçmiş. Hatta bizler için söz arasında “Hocagilden anam!” diye bazı laflara tesadüf edilir. Dolayısıysa Saz’da yaşayan Hocagil sülalesinin delilikle bir ilgisi kurulur. Sizin anlayacağınız çeşme bahane yani…
Rahmetli dedem Mustafa Şen’in böyle bir derdi varmış. Ele avuca pek sığmazmış. Rahmetli İzzet Emmim ve onun büyük oğlu Ahmet Abi’de de böyle bir rahatsızlık varmış. Yine bizim sülalede bazı kişilerde sanki bir nöbet gibi dönemlik rahatsızlanmalar olur.
Demek ki, böyle bir derdimiz var. Bir gün emmoğlum Mıstık Abi (Mustafa Şen) bana bunun niye böyle olduğunu sordu. “Emmoğlu dedim, delisi olanın velisi de olur.” diye bir cevap verdim. Belki bütün delilerimiz bir velimiz için bedel ödedi. İnşallah o velimiz gelir bir gün…