Dolar 32,5194
Euro 34,7897
Altın 2.423,01
BİST 9.728,63
Adana Adıyaman Afyon Ağrı Aksaray Amasya Ankara Antalya Ardahan Artvin Aydın Balıkesir Bartın Batman Bayburt Bilecik Bingöl Bitlis Bolu Burdur Bursa Çanakkale Çankırı Çorum Denizli Diyarbakır Düzce Edirne Elazığ Erzincan Erzurum Eskişehir Gaziantep Giresun Gümüşhane Hakkari Hatay Iğdır Isparta İstanbul İzmir K.Maraş Karabük Karaman Kars Kastamonu Kayseri Kırıkkale Kırklareli Kırşehir Kilis Kocaeli Konya Kütahya Malatya Manisa Mardin Mersin Muğla Muş Nevşehir Niğde Ordu Osmaniye Rize Sakarya Samsun Siirt Sinop Sivas Şanlıurfa Şırnak Tekirdağ Tokat Trabzon Tunceli Uşak Van Yalova Yozgat Zonguldak
Afyon 24°C
Az Bulutlu
Afyon
24°C
Az Bulutlu
Per 21°C
Cum 24°C
Cts 25°C
Paz 24°C

Kendi Kendimizin Mimarıyken

Her fiilin ve sözün ardında kendimizi imar etme hâli var. İnsan bir sözle veya fiille çok kolay bir şekilde yapılan ve onarılan bir varlık. Bununla beraber insanı aynı kolaylıkla yıkmak da mümkün. Her ne olursa olsun eylemlerimizin temelinde yıkılan ve yakılan benliğimizi yeniden  yapma endişesi bulunur. Çalışma duygusunun özünde de böyle bir durum yatar. Her türden imkâna sahip, çalışmasına gerek bile olmayan biri neden çalışmak ve bir şeyler yapmak ister? Çünkü çalışmak, onun var olan benliğini evren sistemi içinde ortaya koymasıdır. Bu evren içinde çalışmadan yaşayan bir insan hiç var olmamış gibidir. Çünkü herkes az veya çok yaptığı iyi, faydalı ve güzel şeylerle insanı ve insanlığı inşa etmektedir.

Kurumsal Web Tasarım

Yapılan yanlış işler ve söylenen kötü sözlerle de insan insanlığa zarar verebilir. Bu yüzden her iyi insan kendisinin ve insanlığın mimarıdır. Kendimizi geliştirirken bir yandan da insanı yükseltmekteyiz. Bu açıdan herkes bu insanlık projesinde görevli bir fertten başka bir şey değil.

Bana kalırsa neyi istediğimiz, ne için çalıştığımız bundaki ihtiyaca göre anlam kazanıyor. Düşünceyle, duyguyla, güzel temennilerle ve çalışmayla imar olan bir insan bunların karşısında duran şeylerle var olamaz. İçerideki zengin ve derin huzur hâli de bu güzelliklere bağlıdır.

O hâlde mutluluk, huzur, sevinç, güzellik gibi her türden duygu bir anlamda içimizde var ettiğimiz bir şeydir. Yaşamın bir imar süreci olduğu da burada netlik kazanır. Çoğu insan sahip olduğu şeyleri yaşamında kaybeder. Bu kaybediş yaratılışın ısrarlı bir kanunu gibidir. Daha da önemlisi “benim” diye sahiplendiğimiz şeyler elimizden bir gün uçup gider. Bu aslında bir yıkımdır. Yıkıma rağmen hâlâ nefes alıp verebiliyor ve yaşayabiliyorsak demek ki, öğrenmemiz gereken bir şeyler var. Önemli olan güzel duygular ve iyilikle bu yıkımdan sonra kendimizi mamur edebilmek, yeniden gelişmek… Fakat evvelki hataları tekrar etmeden, mülkiyet fikrini hatırdan çıkartarak, bu hayatta bir yolcu ve öğrenci olduğumuz düşüncesini zihnimizden çıkarmadan… Taşlar, hayatta o zaman yerine oturuyor.

YAZARIN EKLEMİŞ OLDUĞU YAZILAR
YORUMLAR

Henüz yorum yapılmamış. İlk yorumu yukarıdaki form aracılığıyla siz yapabilirsiniz.