Dolar 32,5824
Euro 34,7951
Altın 2.506,68
BİST 9.693,46
Adana Adıyaman Afyon Ağrı Aksaray Amasya Ankara Antalya Ardahan Artvin Aydın Balıkesir Bartın Batman Bayburt Bilecik Bingöl Bitlis Bolu Burdur Bursa Çanakkale Çankırı Çorum Denizli Diyarbakır Düzce Edirne Elazığ Erzincan Erzurum Eskişehir Gaziantep Giresun Gümüşhane Hakkari Hatay Iğdır Isparta İstanbul İzmir K.Maraş Karabük Karaman Kars Kastamonu Kayseri Kırıkkale Kırklareli Kırşehir Kilis Kocaeli Konya Kütahya Malatya Manisa Mardin Mersin Muğla Muş Nevşehir Niğde Ordu Osmaniye Rize Sakarya Samsun Siirt Sinop Sivas Şanlıurfa Şırnak Tekirdağ Tokat Trabzon Tunceli Uşak Van Yalova Yozgat Zonguldak
Afyon 12°C
Hafif Yağmurlu
Afyon
12°C
Hafif Yağmurlu
Cts 17°C
Paz 19°C
Pts 24°C
Sal 26°C

Afyon Masalları: Geyik

Afyon Masalları: Geyik

Kurumsal Web Tasarım

Bir varmış, bir yokmuş. Allah’ın kulu pek çokmuş. Evvel zaman içinde kalbur saman içinde. Bir adam varmış. Bu adamın eşi bir gün vefat etmiş. Adamın bu hanımından iki evladı varmış. Bunlar bir abla ve bir erkek kardeşmiş. Adam bir gün evlenmiş. Üvey ana çocukları istememiş. Adama “Bunları al götür. Nereye koyarsan koy!” demiş. Bir gün baba çocuklarını almış. Adam yanına bir de kuru kabak bulmuş. Bir yere gelmişler. Adam çocuklarına “Siz burada oturun. Ben dağda odun keseceğim.” demiş. Kuru kabağı bir ağaç dalına bağlamış ve gitmiş.

Rüzgâr estikçe kabak ağacın gövdesine vuruyor ve ses çıkarıyormuş. Çocuklar da babalarının odun kestiğini düşünüyorlarmış. Bu iki kardeşi hava kararmaya başladığında sesin geldiği tarafa gitmişler, fakat babalarını bulamamışlar. Babalarının onları terk ettiğini anlamışlar. Sonra ormanda yürümeye başlamışlar.

Bunlar ormanda yürürken çok susamışlar. Bir geyiğin topraktaki izinde su bulmuşlar. Küçük çocuk “Ben bu suyu içeceğim.” demiş. Ablası da “Aman kardeşim, içme. Geyik olur gidersin. Bana o zaman kim yoldaşlık edecek?” demiş. Onların yaşadığı yerde geyik izinden su içenlerin geyik olacağına inanırlarmış. Oğlan çok susadığı için ablasını dinlememiş ve suyu içmiş. İçer içmez de hemen geyik olmuş. Kız buna çok üzülmüş. Ama elden ne gelir?

Kız ve geyik yol boyu birlikte yürümeye devam etmişler. Bunların karşısına bir çeşme çıkmış. Çeşmenin yanında bir kavak ağacı varmış. Kız bu kavak ağacına çıkmış. Geyik orada otlamaya başlamış. Bu günlerce böyle devam etmiş. Kız kavaktan iner, geyikten sütü içer, sonra ağaca tekrar çıkarmış.

Çeşmenin yakınlarında bir köy varmış. Bu köyde adamın biri köye bir geyiğin geleceğini, onu görenlerin sütünden içmesini, eğer içirmezse “Dedeme söylerim!” diye geyiği tehdit etmelerini köylülere çok önceden söylemiş. Bir gün o köyden üç tane avcı ava çıkmışlar. Çeşmenin bulunduğu yere kadar gelmişler. Avcılardan biri “Siz devam edin. Ben şu çeşmeden su doldurayım da geleyim.” demiş. Adam çeşmeden su içerken kızın görüntüsü suya yansımış. Kafasını kaldırıp bir de bakmış ki, bir kız ağaçta duruyor. Adam, kıza “Aşağıya in.” demiş. Kız da “İnmem.” demiş. Adam silahı kıza doğrultunca kız korkmuş ve aşağıya inmiş. Adam kızı almış, evine getirmiş.

Kız avcıya “Benim bir geyik kardeşim var. O da burada benimle kalırsa senin yanında kalırım. Yoksa kaçarım.” demiş. Adam kıza “Ben avcı arkadaşlarıma söylerim. Onlar geyik kardeşini incitmeden buraya getirirler.” demiş. Avcılar bir geyik yakalamışlar ve kıza getirmişler. Kız “Bu benim kardeşim.” değil demiş. Avcılar tekrar gitmişler ve bir geyik daha yakalamışlar. Kız “Bu da benim kardeşim değil.” demiş. En sonunda getirdikleri geyik kızın kardeşiymiş. Kız “Tamam, bu geyik benim kardeşim.” demiş. Kız ve avcı evlenmişler. Çok şenlikli bir düğünleri olmuş. Avcı, geyik ve kız mutlu mutlu yaşıyorlarmış yaşamasına ama bu avcıya gönlünü kaptıran bir cadı varmış. Avcının karısını çok kıskanırmış ve aklından hep ona bir kötülük yapma fikri geçermiş.

Bir gün bu cadı, avcının eşine “Haydi gezmeye gidelim.” demiş. Kız kabul etmiş. Uçurum gibi bir yerde gezerken cadı, avcının karısını aşağıya itmiş. Sonra avcının karısının kılığına girmiş. Eve gelmiş. Tabii geyik onun ablası olmadığını hemen anlamış. Cadı, bu geyikten de kurtulmanın yollarını aramaya başlamış. Bir gün hasta olmuş numarası yapmış. Kocasına “Benim geyik kardeşimi kesip etinden yedirirsen belki iyileşirim.” demiş. Avcı da “Sen kes dersen keserim.” demiş. Zaten o da artık bu geyikle birlikte yaşamaktan sıkılmaya başlamış. Adam geyiği yere yatırmış. Tam kesecekken geyik ilk defa konuşmaya başlamış. Adam hem şaşırmış hem de korkmuş. O zaman onun gerçekten insan olabileceğini düşünmeye başlamış. Geyik “Dur!” demiş. “Beni kesme. Bana biraz mühlet ver. Ben bir yere gideceğim. Ondan sonra beni istediğin gibi kesebilirsin.” diye yalvarmış. Avcı “Tamam. Eğer sözünde durmazsan seni bir daha burada gördüğümde tüfeğimle vururum.” demiş. Geyik avcının ellerinden kurtulunca ablasının yuvarlandığı uçurumun kenarına gelmiş ve şöyle seslenmiş:

-Hava kardeş can kardeş! Kazanlar kuruldu, altın boynuzlun yere dayandı. Bey oğlu beni kesiyor.

Uçurumun dibinden ses gelmiş:

-Sedef nalın ayağımda, selam söyle bey oğluna. Seni kesmesin.

Bu ses ablasının sesiymiş. Ablası şunları da söylemiş:

-Sedef nalın ayağımda, altın perçemli oğlan çocuğu kucağımda, selam söyle bey oğluna. Seni kesmesin.

Geyik bey oğlunun yanına gelmiş. Ona durumu bir bir anlatmış. Bunun üzerine bey oğlu ve geyik uçuruma kadar gelmişler. Geyik “Havva kardeş, can kardeş! Kazanlar kuruldu, altın boynuzlar yere dayandı. Bey oğlu beni kesiyor.” diye seslenmiş. Uçurumdan bey oğlunun karısının sesi duyulmuş:

-Sedef nalın ayağımda. Altın perçemli oğlan çocuğu kucağımda. Selam söyle bey oğluna. Kesmesin seni.

Bey oğlu bunları duyunca hemen aşağıya inmiş ve karısını orada kucağında çocuğuyla birlikte bulmuş. Onları almış ve geyikle beraber evine dönmüş. Cadı karısının hilesi anlaşılınca köylü ve bey oğlu onu bir güzel cezalandırmış. Bundan sonra geyiğin üzerindeki büyü de bozulmuş ve çocuk eski haline dönmüş. Hep birlikte mutlu mesut yaşamışlar.

Onlar ermiş muradına biz çıkalım kerevetine.

(Bu masal 2017-2018 Eğitim Öğretim Yılı’nda İhsaniye Anadolu İmam Hatip Lisesi öğrencilerinden Adem Çelik tarafından derlenmiştir.)

Yasin Şen
YAZARIN EKLEMİŞ OLDUĞU YAZILAR
6 Kasım 2021 00:57
1 Ocak 2022 18:13
22 Eylül 2021 22:14
29 Eylül 2021 04:22
YORUMLAR

Henüz yorum yapılmamış. İlk yorumu yukarıdaki form aracılığıyla siz yapabilirsiniz.