Servet Yüksel’in Rüyası
Dörtdivanlı şairimiz Servet Yüksel’le hem Dörtdivan kültürü üzerine hem bazı edebiyat mevzularına dâir yazışır veya sohbet ederdik. Memleketine geldiğinde birkaç defa oturup konuşma imkânımız oldu.
Şu sıralar hâlâ dünyayı kasıp kavuran korona illeti sebebiyle aziz şairimiz vefat etti. Vefat ettiği gün Ordu’daydım. Ertesi gün için yol hazırlıkları yapıyordum. Cenaze namazına yetişeyim diye biraz hızlı geldim. Şairimizin cenaze namazına böylece yetişebildim.
Servet Yüksel’in vefatı beni çok etkiledi. Hiçbir zaman “gurbet” diye görmediğim Bolu, bana ilk defa bu yüzünü gösterdi.
Servet Yüksel, benim için bir “gönüldaş” demekti. Aynı duyguları, aynı heyecanları paylaştığım aziz bir insandı. Hani bir söz var: “Aynı dili konuşanlar değil aynı duyguları paylaşanlar anlaşabilir!” diye. Biz şairimizle aynı duygularda buluşabiliyorduk. O da Türkiye’ye geldiğinde kendisiyle edebiyattan, şiirden, kitaptan, kültürden söz edebileceği dostlarını arıyordu. Günlük konuşmaların onu sıktığını fark etmiştim.
Vefatından sonra bazen haftada birkaç defa şairimizin mezarının başına gitmeye başladım. Vefatından önce sohbetleriyle bizim için bir hoca ve üstad olan Servet Yüksel, vefatından sonra da hissettirdiği ve ilhamına vesile olduğu şeylerle gönülleri sakinleştirmeyi başarıyordu. Nitekim onun mezarının başından her seferinde hep muhabbet ve kadirşinaslık duygularıyla ayrıldım.
Servet Yüksel hocam, bana vefatından önce bir rüyasını anlatmıştı. Sanırım 2021 senesinin Mayıs ayındaydık. Rüyaya göre Servet Yüksel’le ikimiz bir dağın zirvesine doğru çıkıyoruz. Etrafta çok güzel bir manzara var. Ben bu manzaraya bakıp fotoğraf çekiyorum. Servet Yüksel hocam bana, “Hakk’ın eserlerini seyredelim!” anlamında bir şey diyor.
Servet Yüksel, bu rüyayı bana naklettiğinde doğrusu bunun ne anlama geldiğini pek bilemedim. “Hayrolsun!” diyebilmiştim.
Ben bu rüyayı unutmuştum. Şairimizin vefatından birkaç ay sonra tekrar hatırladım. Elbette onun gördüğü bu rüyanın derin bir anlamı varmış. Bunun ne olduğunu çözüp anlayabilmek benim için hâlâ pek mümkün de değil.
Bu yazıyla onun görmüş olduğu bir rüyanın da kayıtlara girmesini istedim. Bu vesileyle aziz şairimize yüce Allah’tan rahmet niyaz ediyorum.