Çağatay Yılmaz ”Türk basketbolunda gurur gecesi”

Basketbol takımlarımız Avrupa kupalarındaki başarısını bu yılda sürdürüyor. Önce geçtiğimiz hafta Eurocup’da temsilcimiz Pınar Karşıyaka final oynadı. Dün akşam ise Eurolig’deki temsilcimiz Anadolu Efes Rus devi CSKA Moskova’yı devirerek Final Four’da finale adını yazdırdı. Rakibi ise İspanyol devi Barcelona oldu.

Bildiğiniz gibi Avrupa’nın bu en büyük kupasını 2017 yılında ülkemizde yapılan Final Four’da finalde Olympiakos’u yenen bir diğer temsilcimiz Fenerbahçe Beko kazanmıştı. Fenerbahçe Beko son 6 sezonun 5’inde dörtlü finale kalarak bizi ayrıca gururlandırdı. Ayrıca Fenerbahçe ve Anadolu Efes 2019 yılında aynı anda dörtlü finale adını yazdırmıştı fakat iki takım da kupayı kazanmamıştı.

Anadolu Efes ülkemize Avrupa‘da kupa kazandıran ilk Türk takımı olma özelliğini taşımaktadır. 1996 yılında basketbolda Avrupa’nın en prestijli kupası olan Koraç kupasını kazanan temsilcimiz bir devrin fitilini ateşlemiştir. Gelin o zaman biraz zamanı geri saralım….

Mart 1996

Adını 1969 yılında trafik kazasında ölen Yugoslav basketbolcu Radivoj Koraç’dan alan Koraç kupası’nda finalin adı o zamanki adıyla temsilcimiz  Efes Pilsen ve İtalyan devi Stefanel Milano idi. Bogdan Tanjeviç yönetimindeki Milano’nun kadrosu zamanın en iyi basketbolcularını barındırıyordu. Bodiroga, Centile ve Fuçka bunlardan sadece üçü. Final iki ayaklı ve ilk maç İstanbul’da Abdi İpekçi Spor Salonundaydı. Maçlar 20’şer dakikalık iki devreden oluşuyordu ve averaj kuralı vardı. İlk maç temsilcimiz 8 sayı farkla galip gelmişti. Yani İtalya’da 7 sayıyla kaybetsek bile şampiyon olacaktık.  Sıra İtalya deplasmanında idi. Takımımız Milano’ya adeta çıkarma yapmıştı. Taraftarlarla birlikte 3000’e yakın Türk salondaki yerini almıştı. Maç başlamış ve iki takım da birbirine karşı belirgin bir üstünlük kuramamıştı. İlk yarı karşılıklı basketlerle kafa kafaya bitmişti. Düğüm 2. devre çözülecekti. İtalyanlar 2. devreye hızlı girdiler. Skoru ellerine aldılar ama farkı bir türlü 8 sayının üstüne çıkaramıyorlardı. Son dakikalarda Naumoski ve Ufuk Sarıca ile bulduğumuz sayılarla maça tekrar ortak olmuştuk ve farkı 4 sayıya indirmiştik. Son saniyede Centile’nin attığı 3 sayılık basket skoru sadece 7’ye çıkarmış fakat ilk maçtaki 8 sayılık farkın avantajıyla Aydın Örs’ün Efes Pilsen’i bu tarihi zaferi kazanmış ve İtalyanlara çizmeyi adeta ters giydirmişti. 

Haydi Anadolu Efes. Köln’de Barcelona’yı devirip bu en büyük kupayı tekrar Türkiye’ye getireceğinden şüphemiz yok. Ergin Ataman ve öğrencilerine güveniyoruz. Birinciysen birincisin, ikinciysen hiçbir şey..